top of page

Anneliğe Geçiş Yazıları 1

DOĞUM VE DOĞUM ÖNCESİ


Anneliğe geçiş süreci, hayatımda hep hatırlayacağım bir dönüşüm süreci oldu. Bu mahrem dönemi paylaşmak için önce tereddüt etsem de, başkalarının yazıları bana o kadar ilham olmuştu ki, aynı şekilde benim yazılarım da belki birine cesaret verecek. Bu sebeple vakit yaratıp bu satırları yazıyorum...

Neredeyse bir ay önce oğlumuz dünyaya geldi. Ama sanki sadece o gün değildi varlığının aramızda olması, önceden ruhların karar verdiği, bizi sürece hazırladığı zamanları var sayarsak bilinç olarak çoktan aramızdaydı gibi hissediyorum.

Hamile kalmadan önce katıldığım birkaç derin inziva beni yaşamımdaki bu yeni sürece hazırlıyordu. Hayatımın bir şekilde yön değiştirmekte olduğunu hissediyordum. İçimdeki anneliğe karşı dirençler ve mutluluk anları ile beraber tüm süreci kucaklıyordum günden güne hamilelik boyunca.

Doğum ilk defa deneyimleyecek biri için bir bilinmezlik. Bu bilinmezlikte yönünü bedensel bilgelik ve sezgiler ile bulmak benim için adeta bir sınavdı. Süreçte doktorumuzu değiştirmek, doğuma hazırlık eğitimine katılmak, özel ebe ile çalışmak çok önemliydi. Doğum hakkında okumak, nasıl bir doğum yapmak istediğini hayal etmek, bebek ile bağ kurma meditasyonu yapmak süreçte yaptığım en doğru şeyler oldu.

Hamilelik boyunca bazen moralimi bozan gündelik şeyler oluyordu. O zaman da bebeğim ile konuşuyordum; "Hayatta üzüntü de sevinç de var. Her hisse yer var. Ve hissettiğim üzüntü şu an seninle ilgili değil." Bazen beklenmedik şeyler olduğunda, bebeğimle konuşuyordum; "Hayat bir şekilde her şeyi yoluna koyar. Yaşama güven..." Hamilelik boyunca doğum hakkında okudum ve içsel olarak güçlenmeye çalıştım. Ne var ki, bu konuda negatif hipnoz çoktu, yanlış bilgi çoktu. Bu anlamda doğru doktor ve eğitim yolumu aydınlattı.

Yeni doktorumuzla ilk randevumuzda anlamıştım doğru yerde olduğumu. Loş ışıklı ufak bir odada, mahremiyete özen göstererek yaptığı kontrolden, biz görüşmedeyken telefonu çalmasına rağmen bakmaması, her soruya özenle ve sabırla cevap vermesinden. Orada bedensel olarak rahat etmiştim ve eşime "Bu doktor ile doğumun olmasını istiyorum." dedim.

Doğumun güçlendirici bir deneyim olduğunu okumuştum. Halbuki genç kızken izlediğim birçok filmde doğum kadın için dünyanın en zor şeyiydi. Bazen de doğumun zevk veren, orgazmik bir deneyim olduğunu okuyordum. Bu nasıl olabilirdi ki?

Peki doğum neden bu kadar önemliydi? Doğum şeklinden de öte, annenin ve babanın çocuğunu ruhen kapsayan, ona mutlulukla merhaba demesi bence en önemlisi. (Annelik konusunda kimseyi yaptığı ve yapmadığı şeyler için yargılamak istemem, ben de yargılanmak istemem, sadece kendi deneyimlerimi aktarıyorum. )

Ben suda doğum yapmayı hayal ediyordum. Doğumun son ana kadar bir bilinmezlik olduğunu bilerek ve elimden geldiğince ana teslim olmaya çalışarak, o anın çizimlerini yaparak, imgeleyerek kendimi hazırlamaya çalıştım. Doğum şeklini hayal ediyordum ama benim için akışta olabilmek ve süreci sağlıkla geçirebilmek daha önemliydi. Bu hikayeyi paylaşıyorum çünkü bir yerde benim gibi doğum için cesaret arayan, kendine ve kadın bedenine olan inancını arttırmak isteyen bir kadın olabilir... Benim için okuduğum her pozitif doğum hikayesi çok önemliydi.

haftada son doktor kontrolüne gittiğimizde doktor henüz bir açıklığım olmadığını söylemişti. (Bebeğin doğumu için 10 cm açıklama gerekiyor.) Biz de henüz bebeğin gelmeyeceğini düşünerek günlük rutinlerimize devam ettik. Hatta bir gece öncesinde evimize yakın bir bara gidip dans etmiştik. Gece eve 12'de dönüp uyuduk. Gece yarısı 01.30 da regl ağrısı gibi bir kasılma ile uyandığımda, suyum ve ardından nişanım geldi. Hemen ardından 5 dakikada bir sancılar başladı. Ebemizi aradığımızda mümkün olduğunca evde vakit geçirmemizi, banyo yapmamı ve rahatlamamı söyledi. Sabah 6'ya kadar evde, düzenli kasılmalar ile bekledik. Artık evde duramayacağımı ve hastaneye kesin gitmemiz gerektiğini anlayınca, hemen yola çıktık. Buradaki sakinliğimizin sebebi doğuma hazırlık eğitiminde edindiğimiz bilgilerdi. Ancak ebemiz açıklığı kontrol edince, saatlerce 5 dakikada bir olan kasılmalarımın hiçbir açılma yaratmadığını duyduğumda biraz moralim bozulmuştu. Ebe, biraz masaj ile açıklığın artmasında yardımcı olmaya çalıştı. Daha sonra odadan çıkarken, biraz eşinizle yalnız kalmamızı, sarılmamızı, öpüşmemizi ve sonra tekrar kontrol edeceğini söyledi. Ne de olsa doğum bir kas eylemiydi ve oksitosin ile rahim kasları daha da rahatlayacaktı. Tahmini doğru çıktı ve yarım saat içinde açıklık 6 cm'e ulaştı. O arada doğumun gerçekleşeceği havuzun hazırlandığını duydum. Kalan süreçte vazgeçmek istediğim, ilaç almak istediğim, kendime güvenmediğim zamanlar oldu. O anlarda doktorum, ebem ve eşim yapabileceğime dair telkinlerde bulunuyorlardı. Benim için ise her şey son derece bulanık ve yoğundu. Az kaldığını hissediyordum ama doğuma karşı hissettiğim direnç kendime güvenmemi durduruyordu. Bir anda başka çarem olmadığını hissettiğimde, birkaç kez tüm gücümle ıkındım. Yapabileceğimin en iyisini yaptım o an. Son aşamada, tam açıklıkta, bebeğin başı çıktığında, artık yavaş ve sakin nefeslerle onun kendi gelişini sadece beklemem gerekiyordu.

Ve o son an. Bebeğin gelmesi, onu en kısa zamanda havuzdaki sudan elimize almamız. Unutulmaz bir andı. Mucizeydi. Kadınların ne kadar kuvvetli olduğunu hissettim...

Ve yeni bir süreç başladı hayatımızda.

Lohusalık dönemimi de en kısa zamanda paylaşacağım.

Doğumdan korkan arkadaşlarınız var ise, lütfen bunun her ana rağmen güçlendiren bir deneyim olduğunu paylaşın onlarla. Neden ve nasıl kendi doğamızdan koptuk bilmiyorum ama artık doğumla başlayan güzel ve farkında öyküler yazmanın zamanı... Doğum şekli ne olursa olsun.

Lohusalık ve anneliğe bebekten sonra geçiş yapmak ise bambaşka bir hikaye. Onu da hazır olduğumda paylaşacağım. Sadece bu kadar büyüten bir deneyim yaşadığım için mutluyum ve şu an tüm ezberlerim bozulmakta.

*Bir meditasyon ile bebeğim ile tanışmama vesile olan Linet Morhayim'e, doktorumuz Yusuf Olgaç'a, Ebe Hayriye'ye, Acıbadem Fulya hemşirelerine, hamilelik boyunca katıldığım Dila Bayrak ile yoga derslerine, bebeğin başının dönmesine hamak yogası ile destek olan Özlem İncesu Güveli'ye ... en önemlisi eşime sonsuz teşekkürlerimle...

133 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page